BASIN AÇIKLAMASI :
İçerisinden geçtiğimiz ekonomik koşullar her sektörü etkilediği gibi kamu müteahhitlerini de olumsuz etkilemiştir. Kamuya iş yapan müteahhitler olarak yüklendiğimiz işlerin uzun süreli ve çoğunun fiyat farksız olması ya da fiyat farklarının artan piyasa koşullarına göre çok yetersiz kalması sektörümüzü diğer sektörlerden negatif olarak ayrıştırmıştır. Bu dönemde hükümetimiz kamu müteahhitlerinin sorunlarına çare bulmak adına iki kez kararname çıkarmış; ancak çıkan kararnameler sektörün sorunlarını çözmekten çok uzak kalmıştır. Verilen fiyat farkları artan piyasa fiyatları yanında çok cüzi ve semboliktir. Tasviye için öngörülen yüzde 15 şartı da çözümden uzaktır. Devletine çözüm noktasında güvenip işine devam eden ve işini daha hızlı yapıp yüzde 15’ in üzerine getirerek çalışan firmalar çok acı bir şekilde cezalandırılmıştır. Kamu müteahhitlerinden yüzde 400-500 artan maliyetleri karşılamalarını beklemek bu sektörün iflasını talep etmektir. Kamu müteahhitleri olarak bu süreçte maalesef yalnız bırakıldık. Çözümsüz bırakıldık. Rekabetçi piyasa koşullarının vazgeçilemez unsuru olan firmalarımıza sahip çıkmak ve bu yapıyı korumak sektör temsilcilerinin olduğu kadar başta iş yaptığımız kamu kurumlarının sonra da bu işlerin parasını ödeyen tüm halkımızın sorumluluğudur. Sektördeki bozulma sadece müteahhit arkadaşlarımızı etkilemekle kalmayıp bu sektörde çalışan işçi kardeşlerimiz, alt yüklenicilerimiz, tedarikçilerimiz ve kredi kullandığımız finans ortaklarımızı da etkileyecek ve sonuçları itibari ile piyasada onarılamaz yaralar açacaktır. Ayrıca iş yaptığımız kamu kurumları da bozulan bu yapının zararlarını herkesten çok hissedecek ve maalesef hissetmeye başlamıştır. Kamuya ait işlere girecek firma sayısının azalması kamunun yaptırdığı işlerin maliyetlerine de yansıyacaktır. İçinden geçtiğimiz süreçte önceden 10-15 firmanın girdiği ihalelere şu an 3-4 firma katılırsa katılımın başarılı olduğu düşünülmektedir. Çoğu ihaleye katılım ya olmamakta yada 1-2 firma düzeyinde gerçekleşmektedir. İhaleye katılım azlığı kamu ihalelerinde rekabeti neredeyse ortadan kaldırmıştır. Ayrıca bu piyasa koşullarında ihaleye giren firmaların yaşadığımız bu olumsuz gelişmelerde devletimizin desteğini arkasında görmediği için verdiği fiyatlarda risk primini yüksek tutarak fiyatlama yaptığı için fiyatların daha da arttığı görülmüştür.
Hükümetimizin aldığı kararların sonuçlarını yarım kalan inşaatlar, batmak üzere olan kamu müteahhitleri ve ihalelerde artan fiyatlar olarak görmekteyiz. Betonun, demirin, akaryakıtın ve diğer inşaat kalemlerinin fiyat istikrarını sağlamak kamu müteahhitlerinin görevi değildir. Fiyat istikrarındaki bu bozulmanın sonuçlarına katlanması da kamu müteahhitlerinden beklenemez. Kaynak yetersizliğini sebep göstererek fiyatların 4-5 katına çıktığı işleri sembolik fiyat farkları verip kamu müteahhidinin bitirmesini istemek gerçekçi bir yaklaşım değildir. Sektör olarak beklentimiz gerçekçi ve piyasa koşullarını karşılayacak fiyat farkı verilmesi, bu fiyat farkı için kaynak yoksa müteahhitlere şartsız fesih hakkının tanınmasıdır.
Kayseri Kamu Müteahhitleri Derneği olarak sürecin sonuna kadar takipçisi olacağımızın ve çözümsüz bırakılmamız halinde bu uygulamanın yaşatacağı olumsuz sonuçların toplumda açtığı maddi ve manevi zararları kamuoyu ile paylaşmak bizim asli görevimiz olacaktır.
Sonuç olarak harcanan para halkın parası yapılan iş kamunun işidir; kamu müteahhitleri de bu ülkenin hem kazanan hem kazandıran değerleridir. Geldiğimiz nokta; ihale salonlarında alınan işlerin mahkeme salonlarında sonlandırılmasıdır. Kamu müteahhitlerinin sahipsiz bırakılmaması adına buradan yetkililere bir kez daha sesleniyoruz. Hem kamunun hem de firmalarımızın daha fazla zarar görmemesi adına;
Acil olarak adil fiyat farkı ve şartsız tasfiye bekliyoruz.
16.08.2022